31 Ocak 2016 Pazar

2016 dilek listem (2016 Wish List)

2015 yılı benim için sıkıntılı başlasa da ikinci yarısı çok çok çok güzeldi. 
Emeklerimin karşılığını buldum.
Evimizi, arabamızı aldık.
 Çok mutlu oldum ve mutluluk artarak devam etti.
2016 yılı da öyle devam etsin inşaallah.
Hadi o zaman güzelliği mutluluğu çağıralım da o gelsin.
Ben 2016'dan sağlık mutluluk istiyorum.
Mesela bir bebişim olsun istiyorum artık.

Bebek Resimleri - Bebek Fotoğrafları - Bebek Albümleri |  görsel 7

Bebeğim olmadan önce artık hep hayalini kurduğum yurt dışı gezilerine başlamak istiyorum.
Çantamı sırtıma takıp dünyayı gezmek istiyorum.
İlk olarak nereden başlamalıyım sizce?
Ben Prag ya da Yunan adaları diye düşünüyorum.

prag ile ilgili görsel sonucu

Mesleğimi hayırlısı ile elime alayım istiyorum.
Güzel insanlarla tanışıp, arkadaş olayım istiyorum.

Yurt dışı gezileri istiyorum ama güzel ülkemin de her karışını doya doya gezmek istiyorum.
Mesela bir Karadeniz gezisi, sonra romantik bir Kapadokya turu, belki bir de Trakya.Sonra bir de güney turu, Ege turu :) 
OOOHHH. Misss.

Gelelim bir de parayla ölçülebilen dileklerime :)


İlk olarak kozmetik dileklerim şunlar efenim :)
Dior Over Corl Maskara:
Görkem Karman'ın hep tavsiye ettiği Chanel maskarayı denemek için gittiğim Panora Sephora'da mua' nın tavsiyesi ile bu maskarayı denedim ve aşık oldum. Benim gibi kısa, dik, cılız kirpikleri olan insandan bir Türkan Şoray yaratmayı başardılar.
Bu arada Chanel'i hiç beğenmedim. Sadece tek tek ayırıyor, yoğunluk vermiyor.
Fiyatı 115 liraydı.
6 ay kullandığınızı düşündüğünüzde o kadar yüksek bulmuyorum fiyatını.
Ancak elimde o kadar çok maskara vardı ki, birazını ablama kardeşime vereyim, biraz da bitirmeye çalışayım dedim. Ki böylelikle 2016'nın sonlarına doğru Dior'a yer açılsın.

dior overcurl mascara ile ilgili görsel sonucu

Yine bu Sephora gezimde Make Up Forever 'ın yeni HD fondöteni piyasada adından söz ettirmeye başlamıştı. Gitmişken onu da deneyim bari dedim. Ama ııı ııı cık aradığım değildi. Yine mua nın tavsiyesi ile YSL Touch EClat fondöteni denedim. 
Allahım sana geliyorum, dedim.
Hani yaşlandıkça ciltteki ışıltı kaybolur bir matlık gelir ya cilde, bildin mi?
Onu tek bir fırça darbesiyle yok ediyor.
Hiç bişey sürmemişsin ama ışıl ışıl çok sağlıklı bir cildin varmış gibi :)
Fiytı 180 civarıydı.

Hiç olmazsa elimdeki fondötenin bitanesini bitireyim hemen alıcam.
Yine 2016 nın sonunu bulur :(
Bir de Chanel'in krem allıklarını denemek istiyorum.
Zaten krem allık hastası olarak beğeneceğimi düşünüyorum.
Aklımda bir renk yok.
İlk yurt dışı seyahatimde free shop' tan almak istiyorum.

chanel allıklar ile ilgili görsel sonucu

Sonra bu sene beauty blenderlerı deniycem kısmetse :)
aslında indirim zamanı iki tane aldım ama daha doğrusu anneme aldırdım.
Konya'dalar.
Aslında bu wish list yer almaması lazım olan şeylerden sanırım :)
Ayrıca loreal true match, L.A Girl kapatıcı ve mat likit rujlar da denemek istediğim ürünler arasında :)
Pastelin likit kırmızı rujları da aklımda ama elimde çok fazla kırmızı var.
Kozmetik ürünler bu kadar.
Gelelim kıyafet mevzusuna.
Gerçekçi olacağım;benim memur maaşı ile Chanel, Dior almam pek mümkün değil.
Ama yavaştan Micheal Kors filan almaya başladım :)
Yeni favorim ise Ted Baker mağazasının hemen hemen hepsi.
Çok, çok çok seviyorum.
Şimdilik bir ayakkabı, bir elbise, bir de çanta aldım.
Çantayı bir postta gösterip hava atmayı düşünüyorum :)
ted baker jelly flat shoes ile ilgili görsel sonucu
Ayakkabımı daha önce göstermiştim, olsun bir daha göstereyim :)
Elbise ve çantayla kombin de yapacağım.
Beklemede kalın :)
Bunların hepsi zamanla olacak şeyler.
Şaka bir yana Allah vatana, millete hayırlı insan yapsın bizi.
Gerisi zaten gelir.
Tabak, çanak olarak Seçdüş' ün tabaklarını tamamlamak istiyorum.
secdus tabaklar ile ilgili görsel sonucu

Son olarak da kendi evime geçip dekorasyon konusunda bir mimarla çalışmak istiyorum; ama mümkün olmadığını da biliyorum. Çünkü uzun yıllar tayinci olacağım. Uzun süre de mümkün olmayacak :(

Siz neler bekliyorsunuz 2016'dan.
Hadi yazın.
Sevgiler

29 Ocak 2016 Cuma

O bir Anne: Aşk dokulu bir hediye...ObirAnne'den

O bir Anne: Aşk dokulu bir hediye...ObirAnne'den: 14 şubat yaklaşırken Cotton Box'ın desteği ile harika bir hediye paylaşmak istiyorum. Sevgililer günü konseptine uygun, üstelik yeni se...

25 Ocak 2016 Pazartesi

İlk Kış Tatilimiz: Davraz

Malumunuz bir süredir Antalya'da yaşıyoruz ve bundan da gayet memnunuz. Ne var ki insanoğlu kıymet bilmez. Yaz olsa yandım, kış olsa dondum der :) Eee biz de eksik kalır mıyız? " Kışı özledik, kar topu oynamayı özledik" diye diye döndük durduk.
 Bir gün iş yerinden bir arkadaş "Davraz'a tur varmış gidelim mi?" teklifi ile gelince 
"Boşuna turla filan uğraşmayalım, tutalım bir araç, biz bize gidelim" dedik.
Aslında hemen dibimizde Saklıkent var ama yakında olana her zaman gidilir gözüyle bakılmaz mı?
Neyse efendim, mangalımızı, etlerimizi, kabanlarımızı aldık, sabahın yedisinde yollara revan olduk.
Burdur Karacaören Barajında durduk. 
Dağların arasında güzel bir doğası olan yermiş burası.
Hepimiz bayıldık.


Gölbaşı tesislerinde kahvaltımızı yaptık.
Mütevazi bir mekan.
Açık büfe kahvaltısı 15 tl (2016 yılı itibariyle.)
Beklentinizi karşılamayabilir.
Aynı zamanda teyzeler gözleme yapıyorlardı ve gayet başarılıydı.


Böyle güzel bir yerde sevgili ile fotoğraf çektirmememiz imkansızdı :)

Kahvaltımızı yaptıktan ve de fotoğrafa doyduktan sonra Isparta'ya doğru yola koyulduk.
Burada ablamı da arabamıza attığımız gibi son sürat Davraz' a  gitmeye başladık. 
Isparta merkezden yarım saati bulmadan Davraz'a vardık.
Davraz'a varmadan 5 dakika aşağıda 3-5 dükkan var.
Burada kızak, eldiven yahut kayak malzemeleri almak ya da kiralamak mümkün
Biz kızakları tüm gün için tanesi 10 tl' ye kiraladık. 
Yukarıda tanesi saatlik 7.5 tl imiş.
Sonra da Davraz'a vardık.
Allahım, o ne soğuktu öyle donduk, donduk.
Hele bir de ben yırtık kot giymişim :)
Evimiz, barkımız var; aç değil, açıkta değiliz diye şükrettikten sonra kaymaya başladık.


Tabi kaydık dediysek, Kemal Sunal usulü kaydık.
Çocuklar gibi eğlendik.


Birbirimizle yarıştık.


Ufak tefek kazalar da yaşamadık değil.


Kar manzarasına doyduk.
Teleferikte herkesin fotoğrafı olduğu halde bir tek bizi yakalayamadılar, üzüldük tabii.
Çıkarken resminizi çekiyorlar aşağıda tabağa basıp 15 liraya satıyorlar. Dandik ama sevimli bir hatıra. Bizi çekmedikleri için alamadık :(


Teleferik gayet uygun fiyatlı idi. 10 tl' ye bin gez dünyayı :)
Üstelik hiç sırada beklemiyorsunuz.
Yalnız bir sıkıntı var, bu oturaklar durmuyor sürekli hareket halinde, başında iki adam sizi oturtuyor, inerken de inmenize yardımcı oluyor. Hatta ben inmeyi beceremedim. Adam da kolumdan fazla asıldı. Biraz canım yanmadı değil.
İnerken hemen atladım ki, hayvan gibi şi yapmasınlar diye :)
İndikten sonra mangalımızı yaptık.
Hayatımda hiç bu kadar lezzetli et yememiştim.
Bilmem soğuktan mıdır, yoksa pişirenin eli mi lezzetliydi?
Velhasıl çok güzel, çok eğlenceli, ama çok çok çok soğuk bir geziydi.
Pişman değiliz, yine olsa yine yapardık.
Uludağ'ı ve Erciyes'i görenler Davraz'ı pek beğenmediler ama benim lükste gözüm yoktu.
Sadece tesislerde tuvaletler kullanılmayacak durumdaymış ve koskoca yerde bir tane mescit bulamadık. Sorduklarımız kazaya bırakın diye akıl vermeyi de unutmadılar :)
Isparta, Burdur, Antalya civarında oturyorsanız bir hafta sonu toplanın gidin Davraz' a. 
Aralık- Nisan arası kar olurmuş genelde.
Size tavsiyem yedek kıyafet, ayakkabı, çorap almayı unutmayın.
Biz aldık, ihtiyaç olmadı; ama almasaydık kesin olurdu :)
Bizden söylemesi :)
Sevgiler



Gülümsemeye dair şaşırtıcı gerçekler: Hangi gülümseme ne anlama geliyor?


Vücut dili kullanımının en belirgin özelliklerinden olan gülümsemenin farklı çeşitleri, altında farklı anlamlar barındırıyor. Tıpkı hissederek gülümsemenin ve mutlu olmadığımız halde gülümsemenin karşımızdaki kişiler tarafından hissedilebiliyor olması gibi, nasıl güldüğümüzün de karşımızdaki kişiler tarafından algılanış biçimi farklılıklar gösterebiliyor.

Dudakları kapatarak gülümsemek

Dudaklar kapalı şekilde gülümsemek, gülümsemenin en yaygın olarak kullanılan çeşitlerinden biri. Kolay yapılabiliyor olması, gülümsemek istemediğimiz ancak gülümsememiz gereken durumlarda karşı tarafa kibar ve nazik bir tepki vermeyi daha kolay hale getiriyor. Dudaklar kapalı olarak gülümsemek, çoğunlukla samimi algılanmayan bir gülümseme biçimi. Gerçekten hissederek gülümseyen kişilerden dişlerini göstererek gülümsemelerini bekliyoruz. Her ne kadar orta dereceli bir samimiyet belirtisi olarak algılansa da, karşımızdaki kişinin gülümserken dişlerinin beyazlığına güvenmiyor oluşunun ya da dişlerindeki problemleri gizlemek isteyişinin de dudaklarını sıkı şekilde kapatarak gülümsemeyi tercih etmesinin sebebi olduğunu da aklımızın bir köşesinde bulundurmakta fayda var.

Kendini beğenmiş gülümseme

Kendini beğenmiş ve odağın kendisinde olmasını isteyen insanların çoklukla kullandığı bu gülümseme çeşidinde, dudaklar genelde kapalı ve gülümseme sağa ya da sola çekilmiş olarak bulunuyor. Zaman zaman dudakların aralık olduğu ya da üst dudağın biraz daha kalkık tutulduğu durumlarda da gözlenebiliyor. Dudaklarla birlikte kaşlarda da bir tarafı kaldırmak gülümsemeyi tamamlayıcı olarak kullanılabiliyor.

Kendini beğenmiş şekilde gülümseyen insanların bir çoğu bulunduğu ortamda lider konumunda olmak isteyen ve odak noktası olmak isteyen kişiler. Kalabalık bir ortamda iletişim kurduğunuz kişilere bir süreliğine bu şekilde gülümsemeye devam ettiğinizde sizinle konuşurken çok daha dikkatli ve gergin olduklarını hissedebilirsiniz.

Yarım gülümseme

Kendini beğenmiş gülümsemeye oldukça benzeyen bu gülümseme türü, asimetrik bir görüntü yarattığı ve tam olarak ne yaptığınızın anlaşılmaması nedeniyle en karmaşık ve en farklı tepkiler alabileceğiniz gülümseme çeşidi. Kendine güven, utanma, ilgi, kızgınlık, dominantlık gibi birbirinden çok farklı duyguları yansıtabiliyor.

Ağız açık gülümseme

Ağız açık olarak gülümseme, dişlerin tamamının gösterildiği gülümseme çeşidinden farklı olarak, kahkaha atarken çekilmiş bir fotoğraf görüntüsünü andırır. Bu gülümseme de, şaşırtıcı şekilde çoğunlukla yapay ve samimiyetsiz bir imaj yansıtır. Her ne kadar yapay olsa da, bu şekilde gülümseyen kişiler çoğunlukla umursamaz, ben merkezci ve eğlenceli kişiler olarak tanımlanır. Özellikle fotoğraflarda fotojenik görünmenin en kolay yollarından biri, tüm dişleri göstermek ve ağzınızı olabildiğince açmak. Tabii ki öğle yemeğinde dişinizde maydanoz kalmadığından ve dişlerinizin yeterince beyaz olduğundan emin olduktan sonra:)

Bu içerik http://www.uplifers.com/ tarafından hazırlanmıştır. 

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

17 Ocak 2016 Pazar

İndirimden Aldıklarım

         Merhaba arkadaşlar, çok çok çok uzun bir aradan sonra bloguma yeni yazı yükledim. Keşke bir nevi günlük olan blogumu ihmal etmesem ama içimden de gelmedi işte.
Yazmak için bir çok konu birikti, inşallah onları yazacak vakit ve enerjiyi bulurum.
Uzatmadan konuya gireyim. Malumunuz yılbaşını atlattık.
Bir çok marka üst üste indirime girdi.
Dışarıdan herhangi bir üçüncü kişinin müdahalesi olmaksızın kendi kendime verdiğim "Artık gerekli ya da gereksiz kıyafete para harcamayacağım." sözüme rağmen alışveriş yaptım. Çok param gitti :( Yurtdışı gezilerim için biriktirdiğim paralar gitti anlayacağınız.
 Neyse aldıklarıma geçelim mi?
Evet mi?
Hadi geçelim o zaman :)

İlk olarak işim dolayısıyla giymek zorunda olduğum -ve bundan da çok memnun olduğumu ayrıca belirtmek zorunda olduğum- klasik kıyafetlerimi anlatayım.
Roman mağazasından iki adet etek aldım. İkisi ile de aşk yaşıyorum.
İlki uzun zamandan beri aradığım volanlı yeşil eteğim.


Yapısı, kumaşı, duruşu muhteşem.
Sanırım indirimde 120 tl'ye almıştım.
Bence hala pahalı ama olsun artık ne yapalım :)
İkinci eteğim ise tatlı mı tatlı pembe eteğim.
Kendisini daha İstanbullardan getirttiler. Çok sağolsunlar.
Pembe etek:75 tl.


Yine uzun zamandan beri lazım olan bootie bordo botlarım.
(Altı pis olduğu için evin için de çekmem söz konusu olamazdı.Ayakta nasıl durduğunu görmek isteyenlere resim atabilirim)
Görür görmez bayıldım ama dedim ki bu sene idare edebilirsin.
Sonra bir arkadaşla gittik o da bayılınca aldım :)
Çok mantıklı bir gerekçe :)
Kendisini Divarese' den % 60 indirimle 220 tl gibi bir rakama aldım. (Çok emin değilim)
Siyahı da var. Bu arada çok rahat. Asla yormuyor, ayakları acıtmıyor.

Yine çok çok çok istediğim Ted Baker ayakkabıma eşimin sürprizi ile bu ay kavuştum.

 
Utanmasam her gün giyebilirim. Çok rahat. Fiyatını hediye olduğu için bilmiyorum, derdim. Eğer kibar bir insan olsaydım ama ısrarla istediğim için biliyorum 220 tl civarıydı.
Not:Altı temizken yani daha hiç giymeden önce resmi çekmiştim

Zara görevlileri beni biraz üzse de bu indirimde Zara'yı es geçemedim.
Kumaşına bayıldığım çok salaş duran ve blazer ceketlerin içinde efsane duran iki tişörtümsü :) bişey aldım. Fiyatı %50 indirimle 20 tl idi.

Çok rahatlar. Hem klasik hem günlük çok rahat kullanabileceğimi düşünüyorum.
Yine yaz kış kullanabileceğim bu sarı renkli gömleği aldım.


Rengine vuruldum.
Lacivert takımların içine, eğer giyseydim kısa kot şortların üstüne muhteşem durur :)
100 tl' den 50'ye düşmüş.
Bir de kot pantolona ihtiyacım vardı.
Çok rahat olan bu kotu aldım.
%50 indirimle 50 tl' ye aldım.


Yine Zara'da çok güzel bir kot beğendim öldüm, bittim ama vitrinden indiremeyiz muhabbeti sonucu alamadım. Kanuna aykırı bu uygulamayı kınıyorum :) ve yasal haklarıma başvurcam :) Ciddiyim bak :) görürsünüz.

Hatta eşime de söyledim "aşkım bu suç olmalı" dedim.
O da bana hak verdi "alt sınırı 10 yıldan başlamalı" dedi :)
Eşime de çok şık bir gömlek aldık. 60 tl idi ve kalitesine göre bedava gibi bir şey oldu :)

Oysho'dan çok güzel iç çamaşırları aldım ama burada gösterebileciğimi hiç sanmıyorum.
Bir de Allah aşkına %50 indirim deyip  70, 80 tl olan şeyden 5 tl, 10 tl indirim yapmak ne demek ya.
Enayi miyiz ayıp ayıp :) Shame of you Oysho :)
Çok güzel ürünler bir bakın yine de siz.

İşte size mutlaka almam gereken, ihtiyaç olan bir şey numaralı gözlük :)
Uzun zamandır- yaklaşık 4 yıldır- ihmal ettiğim ama çok şükür ki numarası ne büyüyen ne de başka olumsuz bir şey olmayan gözlerim için ve elaleme hava atmak için aldığım gözlükler.
Şaka şaka çerçevesini çok beğendim de o yüzden aldım hava atma işini sadece sevmediğim insanlara karşı yapacağım :)


Dolce Gabbana gözlük : Fiyatı mı? Çok pahalı, söylemem :)

Lcw 'am benim canım lcw' am. Park bravo'dan 90 tl kazık yemekten beni kurtaran Lcw' am.
bu anvelop bluz gömlek adı herneyse 24 tl'ye aldım.


 Kendime çok çok yakıştırdım. Çok memnunum. LCW gerçekten H&M ile aynı klasmanda yarışan ve ondan çok daha başarılı ve ucuz olan bir marka.
Eşime de çokca ev kıyafeti aldık. Çok tatlı oldu. Ah canım kocacım :) ona da sevgilerimi iletiyorum ama okumaz biliyorum.
İlk evlendiğimizde kıskanır okurdu :)
Şimdi hiç sallamıyor :)
Adidas' tan bana ve eşime kıyafetler aldık.
Tenise başladım bu arada.- Artık nasıl bir zenginlediysem zengin sporlarına merak saldım :)
Şaka bir yana benim gibi spor sevmeyen bir insanı bile kendine aşık etmiş bir spor. Lütfen bir kez deneyin ve bana dua edin.-
Kendime bir tenis tişörtü aldım. Aslında koşu kıyafeti ama çok da önemi olduğunu düşünmüyorum.- kendisi şu an kirli sepetinde.Resim paylaşamıyorum :(-
Bir de tenis ayakkabısına ihtiyacım var ama sanırım henüz çok para veremem. Çünkü raketi filan derken baya pahalıya geldi. Hani zengindin mi?, diyorsunuz? Zenginim dedikse o kadar da değil :)

Tabii ben tabak çanak olayını da çok seviyorum.
Karaca'dan bu kalp tabaklarını salata kasesi olarak kullanmak için aldım.


Tanesi 5.90 dı.
Yine Karaca'dan bu geyikli kupalar yılbaşı hediyesi olarak geldi :)


Fiyatına da sizin için baktım :) 13,90.

Son olarak Tepe Home gittik :)
Kendime ev şeklinde mumluk ve bir de eşimin baş harfini satın aldım.


Mumluk 20 tl.


Harf ise 13 tl.


Evet bu ay aldıklarım bu kadar. Kozmetik alışverişim ayrı bir postun konusu olacak.
Yepyeni yazılarla tekrar görüşmek üzere.
Sevgiler