28 Mart 2014 Cuma

BALAYINDA NEREYE GİDELİM? MİKANOS, ÇEŞME, İTALYA?

Düğün tarihimizi aldık sevgili izleyicilerim
Bir aksilik olmazsa Mayıs 18 de düğünümüz olacak. Mekan, gelinliğim, ayakkabım ve diğer ayrıntılar içime sindi. Ama keşke bununla bitse.  O kadar çok ayrıntı var ki. Neyse ki bizim uzun bir süremiz vardı. 
Şimdi de bizi bir dert aldı. Balayına nereye gidelim? 
Bir türlü karar veremiyoruz. Aslında düğünümüz Şubat ayında olsaydı hiç düşünmemize gerek kalmayacaktı. Doğrudan Maldivlerin yolunu tutacaktık. Ama sevgilimin sözü var. En kısa sürede Maldivlere gidicez.
Uzatmadan soruyorum kızlar. Sizce nereye gidelim? Çeşme, Santorini-Mikanos, İtalya(Venedik).

Santorini ve Mikanos biliyorsunuz muhteşem yerler. Hem balayı diyince deniz kenarında bir yer olması gerekirmiş gibi geliyor bana. Hem bu alternatifi değerlendirirsek yurtdışı seyahati yapmış olacağız.


 Şu güzelliğe bakar mısınız? Mavi beyaz. Bizim Alaçatı'ya çok benziyor. Yalnız dediğim gibi, sonuçta yurtdışı deneyimi olacak. Mesela daha uygun fiyata alışveriş yapabileceğiz.








İzmir Kordona benzettim :(




İkinci alternatifimiz İtalya.
İtalya'da benim için aşıklar şehri. Hem yurtdışı seyahati için daha önemli tecrübe. Aşk çeşmesi, Collesium,  Venedik, Milano. Oh, my God! diyesim geldi.
Her şey güzel ama bu seyahatin de eksisi var. O da bu geziyi turla gerçekleştirmemiz gerek ve bu durumda sanki pek balayı değil de, herhangi bir geziye gitmiş gibi olacağız. 
Ama hala en güçlü adayımız İtalya.








Aslında bence balayı konusuyla ve diğer zibilyon tane konuyla ilgilendiğimden yine son ana kalacak ve biz çeşmeye gidicekmişiz gibi geliyor. Biliyorsunuz ben İzmir' de okudum. Canım ne zaman istese çeker giderdim Çeşmeye, Alaçatıya. O yüzden Bu alternatif pek ilgimi çekmiyor. Diğer yandan da ''Ne uğraşıyorsun? Git Çeşmeye. Yat güneşin altına, sakızlı dondurmanı yala, kurabiyeni ye, kahveni iç.'' diyorum kendi kendime.








Fiyat olarak üçü de hemen hemen birbirine yakın. Sizce ne yapalım, hangisine gidelim? Allahım biri bitse başka bir ayrıntıyla uğraşıyorsun bu evlilik olayında.
Not: Hiç bir yere gitmeyip bir hafta evde yatıp uyusam mı? Yorgunluğum ancak öyle geçer.

26 Mart 2014 Çarşamba

Ankaralı Bloggerlarla FRESHLİNE GEZİSİ

Geçen Cumartesi uzun zamandır planladığımız ama bir türlü kısmet olmayan Fresh Line mağaza ziyaretimizi nihayet gerçekleştirdik. Bildiğiniz gibi Fresh Line bizim Ankara etkinliğimizin sponsorlarındandı. Bize harika hediyeler vermişti. İşte biz o ürünlerden o kadar memnun kaldık ki; sizi ve Ankaralı blogger arkadaşlarımızı Fresh Line'dan mahrum bırakmak istemedik.

Ve bir cumartesi günü sabah erken kalkmayı göze alarak düştük armada yollarına.Ben,gırlafikir, bayan vertigo, gülsendogan, littlebutterflysena, nesneslis :)


Bizi böyle şeker mi şeker bi mağaza bekliyordu. Nedendir bilinmez ama ben sarı renge bayılıyorum hatta nişanımda da sarı bir elbise giymiştim. Neden anlattım ki şimdi ben bunu :) Tabii ki  mağazanın dekorunu çok sevdiğimi anlatmak için. Sarı duvarların bütünleyicisi beyaz dolaplar. Ohhhh içim açıldı :)


Şimdi doğruyu söylemek gerekirse onca ürünün içinde benim en çok dikkatimi çeken bu sabun kısmıydı.
Birbirinden güzel kokan sabunlar. Beni kendimden geçirdi desem. Diğer kısımları gezerken arada bir gelip bir sabunu kokladım. Hımm bir de şunu koklayım, ayyy ben bunu koklamış mıydım, peki bu sabun neli, peki bu bu ? diye diye gezdim. Bizim buluşmamızda bana lavantalı sabun çıkmış kullanmaya kıyamamış ve kıyafet dolabıma koymuştum. Kaç ay geçti hala mis gibi kokuyor dolabım. Bu sefer gittiğimizde de Şeftalili ve kavunlu sabunu edindim. Kullanmaya da başladım. Gerçekten yumuşacık, mis gibi kokuyor ama böyle kimyasal bir koku değil doğal. zaten markanın misyonu da bu ya ''EV VE EL YAPIMI'' ürünler. Yunanistan'dan geliyor bu ürünler. Hayvanlar üzerinde test edilmiyor.


Fiyatları da organik ürünlere göre gayet uygun.Hele bir de böyle setler var ki çok çok uyguna bütün ürünleri deneme fırsatı buluyorsunuz.


Çok cici değiller mi sizce de?


Sevgili Canan Hanım ve güleryüzlü çalışanları :) Her soruma sıkılmadan cevap verdikleri için çok teşekkür ederim.


Mesela bu set 42 tl idi.İçinde 2 tane duş jeli bir tane de body milk vardı. Bence bu kadar değerli bir firma için çok uygun fiyat.


Acaba hangisini alsam?


Ürün yelpazesi çok geniş.
Sabunlar(kalp), şampuanlar, duş jelleri, vücut sütleri, güneş kremleri, vücut kokuları, hele maskeleri. Bir de bebeğimiz için ürünler. Doğmamış bebeğim için hepsini düşünüyoruz tabii :)



Ahhh ahhh! Kavunlu mu,üzümlü mü, deniz kokulu mu, turunçgilli mi? Ayırt edemiyorum hangisin denesem.


Bir de vücut sıkılaştırıcıları varmış. Bu konuda çok iddialılardı; ama ihtiyacım olmadığından yakın zamanda deneyeceğimi hiç sanmıyorum :)


Açık ara favorim: Kavunlu sabun. Ben bu üründen aldım. Eşimle eve kadar koklaya koklaya geldik desem.Yaaaa siz bu kokuyu duyamıyorsunuz ama :(


Ürünlerin içeriği yüzde yüz temiz. Bu resimde kullandıkları ve kullanmadıkları yazıyor.


Sabunlardan sonra en sevdiğim kısım burasıydı. Burada istediğiniz ürünü istediğiniz kadar alabiliyorsunuz. Ben daha önce çamur maskesini denedim. Kokusu, yapısı, ciltte bıraktığı his muhteşem. 
Bu gittiğimde de göz maskesi aldım. Denemek için sabırsızlanıyorum. Biliyorsunuz Sephora'da göz maskelerinin tek kullanımlıkları 13 tl miydi neydi :( Ben gördüğünüz kutularda aldım. En az 1,5 ay gider ve 20 tl gibi bir şeydi.

Marka iyi hoş ama şimdilik sadece Ankara, İstanbul ve Eskişehirde. Bir de internet satışalrı yok. İnanın Şimdiden tayinimiz çıktığında bu sabunları nasıl alıcam diye düşünüyorum. Aklım hala sabunda bu arada. En çok onları sevdiğimden zaar :) Lütfen markayı telefon, mail yağmuruna tutalım.Hiç olmazsa netten satış yapsınlar.


Şu sunuma bakar mısınız? Ne kadar şık bir sunum.


Evet bu da biz efendim. Hepimiz bir sürü ve farklı ürünler aldık. Deneyimlerimiz sizle olacak.takipte kalın. 

Son olarak denemek istediğim üzüm çekirdekli duş jeline en kısa zamanda kavuşmak dileğiyle.

25 Mart 2014 Salı

EVİM İÇİN WİSH LİST :)

Biliyorsunuz bizim evlilik ve ev döşememiz biraz sıkıntılı oldu. Tayinim çıktı, resmi ve dini nikahı kıydık. Eve yerleştik, eşyalar yavaş yavaş geldi.Bu sebeple sanırım evi hiç benimseyemedim. Hevesle aldığım -eşyalar hepsi teker teker geldiği için sanırım- gözüme güzel görünmüyor :(

Mesela en acilinden mutfak masası almamız lazım.

Bu sandalyeleri çok seviyorum. Bir de üstüne kırmızı minder aldık mı :) Değmeyin benim keyfime.


Masa olarak da bunu istiyorum. Gerçi masayı da ahşap istiyorum ama mutfakta cam masayı temizlemek sanki daha kolay olur gibi geliyor. Malum üşengeciz ya :)


İkea'ya gittiğimde alacağım şeylerden bir tanesi de bu sehpa. Yatak odasını almaya gittiğimizde nedendir bilinmez ablam beğenmedi diye almadım. Ama şimdi aklıma ne biçim vintage dekorasyon fikirleri geliyor :)


Acaba resimler mi bu etkiyi yaratıyor yoksa cidden insanın içimi açılıyor.


Ayyyy. Bayılazammm :)


Bu ferforje sandalyelerden ikea'ya gelmiş vakti zamanında. Yine gelir mi ki acep? Gerçi Euroflora'da da olabilir bakmak lazım.


Bir de Greengate ya da Cath Kidston tabak, çanak, bardak filan istiyorum. Bir de beyaz raf. Yurtdışından sipariş veremem.Burada da nereden alabilirim acaba bu kadar para bir bardağa verilir mi diye düşünmeden edemiyorum.


Bir de bu kuşlardan yapsam nereye koyabilirim sizce ?


Yatak odam genelde lila, eflatun, mor tonlarında bu saati koysam sırıtmaz ama.


İstediğim raf böyle bir şey işte.


Bir de bu kuşlu kavanozlardan istiyorum içine de bir sürü rengarenk şeker koysam; sonra da izlesem :)


Benim de mutfağımda bir çok şey kırmızı puantiyeli. Ben de böyle disagn etsem.


İnsanın İçi açılmıyor mu sizce de :)



Bir de biraz iznim olsa da ev keyif çatsam. Ha ne dersiniz olmaz mı?
Bunların hepsi olur ama inşallah ağzımızın tadı bozulmasın.